www.SHaDoWc4.yoo7.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

www.SHaDoWc4.yoo7.com

sitemize hoşgeldiniz
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Saidi Kürdi,ye göre Atatürk Deccalmi ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
shadowc4
Admin
shadowc4


Mesaj Sayısı : 127
Kayıt tarihi : 11/03/08
Yaş : 32

Saidi Kürdi,ye göre Atatürk Deccalmi ? Empty
MesajKonu: Saidi Kürdi,ye göre Atatürk Deccalmi ?   Saidi Kürdi,ye göre Atatürk Deccalmi ? Icon_minitimePaz Mart 16, 2008 10:53 am

Saidi Kürdi,ye göre Atatürk Deccalmi ?

Saidi Kürdinin Atatürk hakkında söylediklerine bir bakalım:

“Ben bir manevi alemde, İslam Deccalini gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bir münkir bildim. İşte bu inkarı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder.(...) Fakat kahraman ve mücahit ordunun ve dindar milletin ruhundaki nur–u iman ve Kur’an ışığıyla hakikat–i hal–i göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribatını tamire çalışacağı rivayetlerden anlaşılıyor.” (Şualar458–459,Siracun Nur 247)

Saidi Nursi, başlangıçta şifreli olarak işaret ettiği Deccal’in kim olduğunu daha sonra şöyle anlatıyor:

“Ölmüş gitmiş dünyadan ve hükümetten alakası kesilmiş bir adam hakkında otuz sene evvel bir Hadis–i Şerif’in ihbariyle Kur’an’a zararlı bir adam çıkacak demiştim.Sonra Mustafa Kemal’in o adam olduğunu zaman gösterdi. (Emirdağ Lahikası I/278,Yirmiyedinci mektuptan Sabık Reis–i Cumhur’a ve üç makama gönderilen istida)

“...Lozan Muahedesinde söz veren ve pek şiddetli ve dehşetli hücumlarına rağmen hiçbir hakiki Müslüman Türk’ü Protestan yapamayan ve Millet–i İslam için pek zararlı olduğunu ef’aliyle ispat eden ve Hadis– Şerif’in haber verdiği o müthiş şahıs kendisi olduğunu(yani Deccal, y.n) hayat ve mematiyle gösteren Mustafa Kemal’e bir mahrem eserde ‘din yıkıcı Süfyan’ dediğimizi (...)” (Emirdağ Lahikası I,50–51;Yirmiyedinci Mektuptan Mahkeme–i Kübra’ya Şekva ve Müdafaatın Bir Haşiyesi olan Parçanın Hülasasıdır, Ayrıca Müdafaalar, 226–227)

Saidi Kürdi nin Deccal dediği Atatürk bugün Kurdi nin öğrecilerinin işbirliği yaptığı Amrikanın kolejlerini misyoner faaliyetlerde bulunuyor diye kapattırmış ve Bab–ı Ali’nin “Misyonerle Mücadele Teşkilatı” kurmasına destek vermiş, 3 Ocak 1922’de Meclis Başkanı iken yayınladığı bir muhtırada, İçişleri Bakanlığı’na çok sert çıkışarak, Amerikalıların Anadolu’da “Öksüzler Yurdu” altındaki yapılanma isteklerinin tamamen Hıristiyanlığı yaymak amacı taşıdığını vurgulayarak “bu talebin derhal reddedilmesini” istemişti.





Saidi Kürdi cahilmi idi ?

Saidi Kurdiye göre o arabayala gezerken 1 yaşındaki küçük çocuklar bile elini öperlemiş! "Hanımlar Rehberi, s.105". Zülfikar adlı risalede hayvanların bile Nur risalelerine hayran kaldıklarını söyleyecek kadar ileri gitmiştir. "Dr. Armaner, Nurculuğun İçyüzü, İlahiyat Fakültesi yayınlarından, s.8".

Fennin ve medeniyetin bir icadı olan ve nasıl çalışıp işlediği artık herkesçe bilinen radyonun Saidi Nursi'ye göre mahiyeti de şöyledir: (Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur (ihlas Dergisi, 1964, Nu.9, s.3..)

Saidi Kürdi Mehdimi ?

Nurculuğun kurucusu Said Nursi, kendisini Mehdi’nin öncüsü bir Mehdi olarak göstermektedir. Eserlerinde kendine ve yazdığı kitaplara Mehdiyet vazifesinin en önemli safhasını yükleyen Said Nursi, Deccal olaraksa Atatürk’ü gösterir. Kitabında uydurmalarla dolu hadisleri nasıl Atatürk’e uygun bir şekilde yorumladığına şahitlik edebilirsiniz. Hadiste “Deccal’in alnın-da kafir yazar.” denir. Said Nursi bununla şapka giyilmesini anlar. Hadiste uzun bir eşekten bahsedilir, Nursi bununla treni anlar. Deccal’in Cennet ve Cehenneminden ise Cumhuriyet döneminde tertiplenen eğlenceler ile cennet, muhalefetin hapse atılmasıyla, vb. Cehennem anlaşılır. (Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Şualar, 5. Şua)
Saidi Kürdi Nur Suresinin Kendisi icin indigi Iddiasi ?


Kendisini asrın harikası “Bedîüzzaman” olarak tanımlayacak kadar kibirli bir şahsiyet olan Saidi Nursi, Asayı Musa ve Zülfikar adlı risalelerinde Nur suresinin bu asra göre kendisi için indiğini iddia etmektedir.

Bir çok kişinin sandığı gibi “Bedîüzzaman” rütbesini Sait’e ona hayran olan müritleri değil bizzat kendisi vermiştir. Bir çok yazsını da “Bedîüzzaman Saîd-i Kürdî “ yani “Asrın harikası Kürt Sait” olarak imzalamıştır.

Atatürk’ün ifadesi ile “(Tanrı) Peygamberimiz aracılığıyla en son dini ve uygar gerçekleri verdikten sonra artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya gerek görmemiştir. İnsanlığın kavrayış derecesi, aydınlanma ve olgunlaşması sayesinde her kulun doğrudan doğruya, tanrısal düşüncelerle temas kabiliyetine eriştiğini kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki, Peygamber, Peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en eksiksiz kitaptır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C.I., s. 269 )


Örümceklenmemiş tertemiz bir İslami bakış açısı ile hal böyle iken Kuran’daki bazı ayetlerin kendisi için indiğini iddia eden ve kendisini asrın harikası zanneden bir delinin peşinden gitmek İslamiyete uyarmı ?
Saidi Kürdi Layuhutidir ?

Osmanlı Şeyhulislamlardan Mustafa Sabri’nin (*) “Kürd Said’in Mezhebi Hakkında Reddiye Armağanı” adlı kitabında, çağdaşı ve bir süre birlikte çalıştığı Said-i Nursi hakkında pek çok şeyler söyler.
Bu kitapta geçen bazı ilginç bölümlerini hiçbir yoruma tabi tutmadan aynen aktarıyoruz.

“Bismillah, Hamdele, Salvele.. Saidi Kürdi meselesini tetkik ederken başlıca iki nokta üzerinde durmak icabeder. Birincisi; Müridlerinin SAİDİ i’zam edeceğiz diye küfre kadar varan sözleridir. İkincisi ise; SAİD’in izharı keramet etmesi ve sureyi Nurun asıl muhatabının kendisi olduğu hakkındaki zu’mu batılı.. Belki de bu sözleri iğfalatı şeytaniyeyi, ilhamatı hakikiye zannedecek kadar ihtiyar ve mağşuş olmasındandır.
Müritlerinin sözleri mücmelen şunlardır : Sait layuhitidir, hatasızdır, yanılmaz ve günah işlemez. Resulü Ekremden sonra Alemi İslamda böyle büyük bir adam gelmemiştir.. Sözleri aynen Kur’andır.. Beşeriyeti, Risaleyi Nur ve Sait kurtaracaktır.. Dünyada iki milyon kadar nurcu vardır. Bu insanlar dünyanın hakiki Müslümanları ve Müslümanlığı yegane anlayan insanlardır.. Bu zata dil uzatanlar kafirler ve masonlardır.. Sait’in kitabını bir dinsiz okusa itiraz edemez.. vesaire..


Saidi Kürdi Amerikan hayranımiydı ?
Saidi Kürdi ne diyor:
“İsevilik dini ve o dinden gelen adat–ı müstemirresini muhafaza hesabına çalışan bir hükümet ile (Hristiyanlığın sağlam kurallarını sürekli savunan hükümet, y.n) resmi ilanıyla, zulmetli pis menfaati için dinsizliğe ve bolşevizme yardım edip terviç eden (destekleyen) bir diğer hükümet ki, yine hasis menfaati için İslamlarda ve Asya’da dinsizliğin intişarına tarafdar olan (yayılmasını isteyen) fitnekar ve cebbar (zorba) hükümetlerle muharebe eden evvelki hükümetin şahs–ı manevisi temessül etse ve dinsizlik cereyanının bütün taraftarlarının şahs–ı manevisi tecessüm eylese ... (Kastamonu Lahikası 76–78, Yirmiyedinci mektuptan)

Saidi Kurdi burda deccal ile ilgili bazı iddialarda bulunuyor ve Burada, İkinci Dünya Savaşı yıllarından bahseden Saidi Nursi, savaşta “Hristiyanlığın sağlam kurallarını sürekli savunan hükümet” diye vasıflandırdığı Batı hükümetlerine hayranlık duyyor. Zorba ve dinsiz kuzey hükümetlerine ise verip veriştiriyor. Rusya pis, Batı temiz oluyor!
Saidi Kürdi Risaleleri ve fikirleri Ve Kibiri


Said-i Nursi'nin yaşamı boyunca yazmış olduğu risalelerin tümüne "Risale-i Nur Külliyatı" denir.
Türkçe konuşan insanların %90'ının anlayamayacağı bir dil kullanan(ve kişisel düşünceme göre hiç de derin anlamı olmayan ve birbirinin tekrarı niteliğinde olan) bu eser, başlarda cifir'in İslam dışı olduğunu söylediği halde("cifir..., gaybı Allah'tan başkası bilmez ayetine karşı edep dışı bir davranıştır")(bkz. Lem'alar s. 39(yazıldığı tarih 1957) daha sonraki kitaplarında sık sık cifir kullanarak kendisinin ve yazdıklarının ne kadar yüce olduğunu anlatır.

Buna örnek vermek gerekirse:

"-... İçlerinde bedbaht olanlar da said olanlar da vardır- anlamındaki ayetin cifir yönünden sayı değeri 1303 eder.

Hud Suresinde -Emrolunduğu gibi hareket et-, anlamında bir ayet olduğu gibi Şura suresinin 2. ayetinde de aynı anlamda bir ayet vardır.

-Vav-la başlayan Şura suresindeki ayetin cifir yönünden sayı değeri de 1309 eder. Bu tarihte bütün muhataplar içinde özellikle birine Kur'an adına iltifat ediliyor, doğru olmak yolunda buyruk veriliyor.

Birinci tarih (1303) de ise, Risale-i Nurlar müellifi (Said-i Nursi) nin ilim tahsiline başladığı tarihtir. İkinci ayetin tarihi ise O müellif (Said-i Nursi) nin harika bir şekilde pek az bir zamanda ilimce en son noktaya ulaştığı(!), tahsili bitirdikten sonra ders vermeğe başladığı ve 3 ayda, bir kış içinde, 15 senede ancak okunabilen 100'den çok kitap okuduğu ve o zamanın o muhitte en ünlü alimlerinin yanında o 3 ayın mahsulu fakat 15 yılın mahsulü kadar olan ilimleri kazandığı, ne kadar büyük bir alim olduğunu; hangi ilimden olursa olsun sorulan her soruya en doğru cevabı vermekle ispat ettiği tarihe rastlar."(Tasdik-i Gaybi, s. 61-62, yıl 1958)

Ayrıca Hz. Ali'nin vbg. İslam Dünyası'ndaki ünlü kişilerin sözlerinden cifir yaparak kendisini haber verdikleri anlamını çıkartır.

Oysa İslam'da gelecekten haber vermek yasaktır!...

Said-i Nursi bir yerde de kendisini şöyle tanıtır:

"İngiltere'nin en yüksek bilim kurulu, Şeyhülislamlık'a 6 soru sorup cevabını istediği zaman; o 6 soruya 6 kelimeyle cevap veren;

Yabancıların en çok önem verdikleri ve bilginlerinin en esaslı düstur saydıkları ilkelerine, gerçek ilim ve marifetle karşılık verip üstün çıkan;

.... Gerek Avrupa filozoflarına, gerek ülemasına ve gerek okullarda yetişmiş olanlara meydan okuyan, kendisi hiç soru sormadan sorulan soruları eksiksiz cevaplandıran..."(Lem'alar Risalesi)
İşte Said-i Nursi böyle üstün bir kişi olduğunu kendisi anlatıyor...

Ayrıca İzmir ve Erzincan Depremleri için şöyle dediğini F. Gülen kendisi naklediyor:"Ya oralarda hiç hizmet eden yoktu(dine hizmet eden) veya onlar yenik durumda idiler ki bu bela başlarına geldi.". Yani müslümanı varsa bile azınlıktıaydı. Depremler bu yüzden olmuştu.

Fethullah Gülen de bu söze dayanrak şunu ekliyor( Prizma 2 sf 66): " -Devlet bu belayı hazrıladı, altyapı hazır değildi, inşaat ruhsatı verilmemeliydi vs.- diyorlar. Halbuki İslam inancına göre maziye ve musibetlere kader açısından bakılır.

Artık bu safhada bize Allah'a tevekkül etmek düşer. Yoksa böyle bir bakış açısı, musibeti Üstad'ın ifadesiyle ikileştirir."


Müritleri Saidi Kürdinin saçını sakalınımı saklıyorlar ?


Sait ise müritlerinin hilafına kendisi için iki şahsiyet tanır. Birincisi : Eski Sait’tir. Kürtçülük meselesiyle uğraşmış ve siyasete dalmış Saiti Muhti’dir. (Yani günahkar Sait’tir.) Diğeri de Lahuyti, (günahsız), ikinci veya yeni Sait’tir. Kendisine göre sureyi Nurdaki manalar bu asra göre ve kendisi için nazil olmuştur. Keramet ehli, siyasetle meşgul olmıyan ve bu Asra zamanın kutbu olarak bakan bir insandır. Sureyi Nur’daki bu meseleyi ebced hesabı ile Mısır (?) uleması bulup Said’e haber vermişler.. Yani Said’in Cebraili ebcedci alimler oluyor. (Asayı Musa ve Zülfikar adlı kitaplara bakılsın..)
Şu iki kısaltmada görüldüğü gibi Saidi kürdi, Müritlerinden daha insaflıdır.

Hiç değilse yaşadığı ömrün bir kısmı için hata kabul ediyor.. Müritleri ise onun tırnaklarını ve saçını saklayarak her şeyine bir kudsiyet izafe ediyorlar. Malumatı diniyyeye, esasatı şeriyyeye vakıf olmayan bu insanlar çok büyük hatalara düşüyorlar. Biz hem onları, hem de sair Müslümanları fıkhı müdevven haricinde (dinin belirli hükümleri dışında) teşekkül etmiş veya etmek istidadında bulunan bilumum nevpeyde (yeni çıkan) mezhep ve cereyanlara karşı müteyakkız (uyanık) bulunmaları için bu satırları yazdık.
Saidi Kürdi Kürtler Seslenmektedir

"Süphan ve Ağrı dağları gibi geleceğin yüksek dağlarının doruğunda ayağa kalkmış, nefse esir olmayı yasak etmiş ve başkasına tecavüzü caiz görmeyerek şeriate dayanmış olan, hürriyet sultanı, yüksek sesle sizin gibi mazinin en derin derelerinde gafil ve dağınık bir kavme, cehalet ve yoksulluğa hücum için, fen, sanat ve silah başına, ileri arş."Saidi Nursi Kürdi; "Kürt milliyetçiliği” çatısı altında Kürtleri birleştirmek gayesi gütmekte, 1909 tarihli eserinde Kürtçülük propagandası yapmakta, yüzyıllar boyunca bir arada yaşamış olan Türkleri ve Kürtleri -Kürtçülük söylemleri ile- kışkırtmaya çalışmaktadır. Kısacası Saidi Nursi Kürdi’nin gerçek niyeti, Türklerin bölgede egemen olmalarını istemeyen İngilizlerin istekleriyle birebir örtüşmektedir.Gerçek gayesi, geri kalmış Kürtleri kalındırmak/bilinçlendirmek olsa idi, “fen ve sanat başına” demekle yetinirdi. Ancak "SİLAH BAŞINA" diyebilecek kadar pervasızdır.Evet, Saidi Kürdi Kürtçüdür, ne var ki kendisini gizlemek için müslümanlık/ümmetçilik örtüsüne bürünmektedir. Saidi Nursi Kürdi, Türk müridlerinden evlenip "dinsiz evlatlar yetiştirmemeleri"ni isterken, habire çoğalan ve nüfusu gün geçtikçe -hızla- artan Kürtleri engellemek gereği dahi duymamaktadır.Evet, Saidi Nursi Kürdi bölücüdür; onun müridleri de, gerçekleri görmekten aciz vatan hainleridir. Bunlar, Siyonizm'in istekleri doğrultusunda ayaklanan Şeyh Said’den hiçbir farkı olmayan Saidi Nursi Kürdi’nin ardına takılmış, Cumhuriyet ve Laiklik karşıtı ikiyüzlü Müslüman görünen ama Müslümanlıkla alakası olmayan çıfıtlardır.!Kendi ırkçılıklarını gerçek milliyetçilere yamamaktan ise asla geri durmazlar. Kürtçülüğe/Kürdistan'a hizmet eden bu vatan hainleri, bizleri “sahte milliyetçi/ırkçı” olarak lanse etmeye çalışmaktadırlar.


http://www.milliyetciler.de/html/mod...owpage&pid=174
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://shadowc4.yoo7.com
 
Saidi Kürdi,ye göre Atatürk Deccalmi ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.SHaDoWc4.yoo7.com :: Siyaset Alanı-
Buraya geçin: